Kök Hücre Uygulamaları: Gerçek Mi? Efsane Mi?, Sporcularda Diz Yaralanmaları, Yaşlılarda Kalça Kırıkları, El Bileği Sorunları, Yürüyüş Bozuklukları Ve Analizi” gibi birçok önemli başlık yer aldı.
Kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısında konuşan Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliği Derneği(TOTBİD) Başkanı İrfan Öztürk, dernek hakkında bilgiler verdi.
"Kurtarma ve taşımaya dikkat"
Türkiye’de 4 bin 500 travmatoloji ve ortopedi uzmanı olduğunu kaydeden Öztürk, ” Bu alanda 900 asistan eğitimi alan kişi var. Üye sayımız ise 2 bin 465’tir” dedi.
2 bin katılımcı, 93 stant, 614 bildiriyle büyük bir kongre gerçekleştirdiklerini kaydeden Öztürk,“ Kongrede ortopedi ve travmatoloji alanındaki yenilikler gerek sunumlarda gerek sergilerde meslektaşlarımızın bilgisine sunuldu. Eğitici olarak 504
Türkiye’nin en büyük sorunlarından birinin trafik kazaları olduğunu belirten Öztürk, bu noktada kurtarma ve taşıma noktasında dikkat edilmesi gerektiğini bildirdi.
"Yaşlılarda kalça kırığı"
Türkiye’nin yaş ortalamasının ilerlemesiyle birlikte yaşlılığa bağlı yaralanmaların artığına dikkati çeken Prof.Dr. Öztürk, “Yaşın uzamasıyla kemiklerde yaşlılığa bağlı osteoporoz(kemik erimesi)ortaya çıkıyor. Yaşlılık artınca çok basit kazalarda kalça kırıklığı omuzlarda yaralanma oluyor. Bu hastalarımızda koruyucu tedaviler çok önemli. Yaşlılar için evde tedbirler almak gerekir. Halıya takılma engellenmeli, tutunacak yerlerin olması, evin içinde küçük bir lamba yanması, bastonu olması gibi küçük tedbirler alabiliriz. Yaş ilerledikçe kırıkları tedavi etmek çok zor” diye konuştu.
"Kongre içeriği"
Kongre Başkanı Prof.Dr. Haluk Ağuş, kongrenin en geleneksel toplantılardan biri olduğunu hatırlatarak ilk kez 1966 yılında Isparta’nın Eğirdir ilçesinde yapıldığını aktardı. Toplantıların en temel hedefinin bilimsel gelişmeleri meslektaşlara aktarmak olduğunun altını çizen Ağuş, “ 170 ulusal,24 uluslararası konuşmacı davet ettik.113 panel düzenlendi. Video salonunda, konuşmacılar gerçekleştirdikleri ameliyatların nasıl yapıldığını katılımcılarla paylaştı" diye konuştu.
"Yüzde 80'i acil değil"
Ağuş, trafik kazalarındaki yaralanmalara bilgisi olmayan kişilerin müdahale etmemesinin daha hayati önem taşıdığını bildirdi.Hasta için sorun olacak bir kırığın atlanması gibi bir durumun söz konusu olmadığının altını çizen Ağuş, “ Her kırık geldiği zaman tanısı koyulacak diye bir durum yok. Çalıştığım hastanenin acil servisine gelen kişinin yüzde 80’inin durumu acil değil. Yanlış tedavi veya tanı koyulamaması gibi bir şey söz konusu değil. Ama acil servislerde bir yoğunluk var. Ortopedik tanılarda yüzde 2 gözden kaçırma ihtimali var. Bu dünyanın genelinde böyle" diye konuştu.
"Zayıf kişilerde kalça kemiği daha kolay kıırlıyor"
Yaşlılarda en fazla endişe duydukları konunun kalça kırığı olduğunu dile getiren Haluk Ağuş, “ Yaşlıların evde parlak zeminde gezmemesi ve çorap giymemesi gerekir. Yaşlı kişinin merdivenden düşmesine gerek yok, ayağı kayıp düşse kalçası kırılabiliyor. Zayıf ve yaşlı kişilerin kalça kemiği çok daha kolay kırılabiliyor” dedi.
"Hareket uyarısı"
Ağuş, servislerine en fazla gelen yaralanmalardan birinin çocuk parklarından geldiğine dikkati çekti. Kırığın en temel bulgulardan birinin ağrı olduğunu kaydeden Ağuş, “Ama her ağrıda kırık değildir. Ağrı şişlik ve şekil bozukluğu kırığın göstergesidir. Topluluk olarak hareketli olmayı sevmiyoruz. Bizi hastalıklarımızın çoğunu engelleyici bir durum. 5 bin adım atsak osteoporozun yüzde 50 oranında azaltır. Kahve içmeyi oturmayı daha çok seviyoruz” ifadelerine yer verdi.
"Ağrı bir şeyin habercisi"
Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliği Derneği Başkan Yardımcısı Prof.Dr. Ali Şehirlioğlu, hareketsiz bir kişinin biranda aşırı hareketlenmesi sonucu stres kırığının ortaya çıkabildiğini belirterek, “Bir ağrı durup dururken olmaz. Muhakkak ağrı bir şeyin habercisidir.”dedi. Şehirlioğlu, bilgisayar karşısında uzun süre kalanlarda ve maus kullananlarda temdom ve dirsek çevresinde sinir sıkışmalarını gördüklerini belirtti.
"Dik durmuyoruz"
TOTBİD Yönetim Kurulu Üyesi Prof.Dr.Önder Kalenderer, son yıllarda artan bilgisayar, cep telefonu ve kullanımının artmasıyla omurga bölgesinde kamburluk olmaya başladığına dikkati çekti.
Ailelerin çocuklarını yakından takip etmesi gerektiğini ifade eden Kalenderer,“ Günde en az bir iki kez bile olsa kişi sırtını duvara dayayıp düz şekilde durmasını önemli buluyoruz. Zaman içinde müdahale edilmezse kalıcı hale gelebiliyor. Duruş eğriliği en önemli sorunumuz. Toplum olarak dik durmuyoruz, karşıya bakmıyoruz” dedi.
"Şişliği önemseyin"
TOTBİD Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Yıldız, kas iskelet sistemi tümörleri üzerine çalıştığını bildirdi. Kas iskelet sistemi az görülen tümörler olduğunun altını çizen Yıldız, “ Az görülmesine rağmen çok fazla sayıda vardır. Kas tümörünün kötü huylarından daha çok korkuyoruz. Kas tümörü en azından ağrıyla kendini belli ediyor, yumuşak dokuda olanlar ise ağrısız oluyor. Ağrımadığı sürece ihmal eğiliminde olunuluyor. Tanı ve tedavilerinde bir gecikme nedeniyle malasef kötü sonuçlarla karşılaşıyoruz. Yumuşak doku bölgelerinde 5 santimetreden daha büyük bir şişliğin deneyimli bir kişi tarafından görülmesi gerekir. Bir şişliğiniz varsa ağrı yok diye önemsememezlik yapmayın ciddi bir hastalığın belirtisi olabilir” diye konuştu.
"Profosyonel kişiyle spor yapın"
TOTBİD Yönetim Kurulu Üyesi Prof.Dr. Cem Nuri Aktekin, spor yaralanmalarının günlük hayatta önemli bir bölüm teşkil ettiğini kaydetti. Spora herkesin küçük yaştan başladığını anımsatan Aktekin, “ Çocuk spora başlarken profesyonel uzman bir kişinin eğitiminde olması gerekir. Küçük yaştaki bir yaralanma çocuğunun ilerideki spor yaşamı hayatını olumsuz etkileyebiliyor. O nedenle spor yapılırken bu işi bilen kişilerin yardımından faydalanmak gerekir” dedi.
