UPS Vakfı, UPS Türkiye, Amerikan Ticaret Odası Vakfı ve Uluslararası Kalkınma Yönetimi (International Development Management-IDEMA) ortaklığında gerçekleştirilen Sağlam KOBİ Projesi kapsamında "Türkiye'deki KOBİ'lerin Afet Direnci Araştırması"nın sonuçları açıklandı ve bu kapsamda yeni yol haritası oluşturuldu.
Sağlam KOBİ Projesi ile birlikte KOBİ’leri olası afetlere karşı korumak amacıyla birebir KOBİ eğitimleri, sağlam KOBİ eğitmen eğitimleri, bilgilendirme faaliyetleri, çevrimiçi araçlar, araştırma çalışmaları, Hackathon etkinlikleri düzenleniyor. KOBİ’lerin afetlere yönelik hazırlık durumunu tespit etmek ve firma içindeki risk alanlarını ortaya çıkarmak amacıyla yapılan araştırma yüz yüze görüşme yöntemiyle İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya’da 400 KOBİ ile yapıldı. İmalat, toptan perakende, ulaştırma, konaklama başta olmak üzere 10’u aşkın sektör ile görüşüldü.Araştırmaya göre, KOBİ’lerin yüzde 97’si herhangi bir afet yaşamazken, yüzde 2’si sel, yüzde 0,7’si deprem, yüzde 0,2’si yangın ile karşılaştı. Ankette yöneltilen "İş yerim deprem fay hattı üzerindedir" cümlesine KOBİ’lerin yüzde 9’u katılırken, yüzde 74'ü katılmıyor. Bursa birinci derece deprem bölgesinde bulunmasına rağmen hiçbir KOBİ depremi risk olarak görmüyor.
Araştırma sonuçlarında elde edilen bulgular şu şekilde sıralanıyor:
"KOBİ’lerde risk algısı yok, varsa da çok düşük seviyede olduğu görülüyor. Türkiye’deki KOBİ’ler coğrafyalarının risklerinin farkında değiller. KOBİ’lerin risk algısı afet türlerine göre değişmiyor. Türkiye’deki KOBİ’lerin yüzde 49’u acil durum ve afetlere hazır olduklarını düşünse de bunun arkasında bir rasyonel yok. Afet ve acil durumlara ilişkin farkındalık seviyesinin düşük olması nedeniyle KOBİ’ler ne kamu kurumları ne de komşu işletmelerle yardımlaşma protokolü oluşturmak için harekete geçmiyor".
"Yaklaşık 3,3 milyon KOBİ’mizin çoğunluğunun herhangi bir afete direnci ve hazırlığı mevcut değil"
Türkiye’de KOBİ’lerin ekonominin belkemiğini oluşturduğunu, KOBİ’lerin geçtiğimiz yıl 95 milyar dolar ile Türkiye’deki ihracatın yüzde 57’si gerçekleştirdiklerini hatırlatan UPS Türkiye Genel Müdürü Burak Kılıç “Yaklaşık 3,3 milyon KOBİ’mizin çoğunluğunun herhangi bir afete direnci ve hazırlığı mevcut değil. 2013 yılında Dünya Bankası, TOBB, UPS Vakfı, UPS Türkiye ve Amerikan Ticaret Odası ile birlikte Sağlam KOBİ adını verdiğimiz bir proje başlattık. Bu sayede KOBİ’lerimize afetler hakkında bilgi verirken onları afetlere hazır olma konusunda cesaretlendirme ve basit yol haritaları sunmaya başladık. Bu sayede yaklaşık 3 bin KOBİ’ye ulaştık. 65 ilde eğitimcileri eğiterek KOBİ’lere daha fazla ulaşmaya çalışıyoruz” dedi.
"KOBİ’leri olası afetlere hazırlıklı hale getirmek konusunda bir yol haritası çıkaracağız"
Araştırma sonuçlarına göre KOBİ’leri olası afetlere hazırlıklı hale getirmek konusunda bir yol haritası çıkaracaklarını belirten Kılıç, “Kasım ayında tamamlanan Afet Direnci Araştırması’nın sonuçlarını paylaşıyoruz. Bu sonuçlardan bir yol haritası çıkartıp; KOBİ’lerimize daha fazla nasıl destek olabiliriz ve onları nasıl daha sağlam hale getirebiliriz, bunları tartışıyoruz. UPS Türkiye olarak bu projenin ana yüklenicisiyiz. KOBİ’lerimizi ayakta tutmak, daha sağlam hale getirmek ve ileriye götürmek için Türkiye’nin her yerinde KOBİ’lerimizi bilinçlendirmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
"KOBİ’lerin yüzde 50’sinin herhangi bir afete karşı planlamaya sahip değil"
Şu anda KOBİ’lerin yüzde 50’sinin herhangi bir afete karşı planlamaya sahip olmadıklarının altını çizen Kılıç, geri kalan kısmın da yüzde 50’sinin herhangi bir yazılı bir acil eylem planının olmadığını belirterek, “KOBİ’lerimizin sadece 4’te birinin yazılı acil planı var. Bu acil eylem planı ancak bir tatbikat ile geçirilirse anlamlı hale getirilir ve KOBİ’lerimizin çok büyük bir kısmı tatbikat yapmamış durumdalar” diye konuştu.
"KOBİ’lerimizi ayakta tutamazsak herhangi bir afetten sonra ekonomiyi ayakta tutmamız mümkün değil"
Kılıç, global iklim değişikliğiyle birlikte afetlerin daha fazla hayatın içine girmeye başladığını vurgulayarak, “Eğer KOBİ’lerimizi ayakta tutamazsak herhangi bir afetten sonra ekonomiyi ayakta tutmamız mümkün değil. Beklenen İstanbul depremi veya başka bir afette ülke ekonomisinin çok ciddi yara alma olasılığı mevcut” dedi.
"KOBİ’lerin yüzde 80’i afetten sonra ticareti bırakmak zorunda kaldı"
Söz konusu araştırmanın sonuçlarına göre KOBİ’lerin yüzde 80’inin afetten sonra ticareti bırakmak zorunda kaldığını, afetten sonraki 24 aylık bir süreçte de geri kalan KOBİ’lerin yüzde 80’inin ticareti bıraktığını kaydeden Kılıç, bunun sonucunda KOBİ’lerin çok büyük zarar gördüğünü söyledi.
Kılıç son olarak, “KOBİ demek aynı zamanda çalışan demek aynı zamanda aile ve toplumun kendisi demek, KOBİ’leri güçlendirmenin toplumu güçlendirmekle eş değerdir” ifadelerini kullandı.
