taşıdı. Kongrede; temizlik ve kişisel bakım ürünlerinden gıdaya, tekstilden elektronik ürünlere kadar birçok sektörün dahil olduğu 'Tüketici Ürünlerinde Ambalajlar' tüm boyutlarıyla ele alındı.
Ambalaj sektörünün tüm taraflarını buluşturan kongre, PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu’nun açılış konuşması ile başladı ve 'Ambalajda Yeni Trendler' başlığı altında bir panelle devam etti. PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu’nun moderatörlüğünde yapılan panelin diğer önemli isimleri Esnek Ambalaj Sanayicileri Derneği (FASD) Başkanı Fahri Özer, TOBB Türkiye Ambalaj Sanayi Meclisi Başkanı Mustafa Tacir, Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir ve Sert Plastik Ambalaj Sanayicileri Derneği (SEPA) Başkanı Osman Acun oldu.Panelde, tasarım ve markalaşma sürecinde ambalajın önemi ve inovatif trendler hakkında merak edilenler konuşuldu.
Türkiye plastik sektörü, ülkemizin lokomotif endüstrilerinden biri olduğunun altını çizen PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, "Dünya ile yarıştığı endüstrilerden birdir. Avrupa'nın en büyük 2'nci plastik endüstri Türkiye'dir. Almanya birinci, Türkiye ikinci. Bunu son 5 senede yaptık. 5 sene içinde her sene bir Avrupalı rakibimizi geçerek ikinciliğe kadar yükseldik. Hedefimiz, ciddi çalışmaya devam ederek birinciliği almak. Dünyada da 6'ncıyız. Ambalaj sektörü, plastiğin en önemli, en hızlı büyüdüğü ve dinamosu olan sektör" dedi.
"3.8 milyar dolar ihracat"
Ülkemiz için önemli sektörün bilgi paylaşımı yapıldığı bir kongre olduğunu dile getiren Eroğlu, "Ambalaj ülkelerin gelişmişliğinin sembolüdür. Türkiye'de ambalaj sektörü, sanayinin gelişimiyle paralel ilerlemiştir. Ülkemizde ambalaj sektörü geçmişten bugüne 20 milyar dolarlık bir büyüklüğe geldi. 3.8 milyar dolarlık kısmını ihracat oluşturuyor. İhracat, kalite ihtiyaçları yüksek olan ülkelere yapılıyor. Ülkemizde bu konuda büyük sanayi mevcut. Türkiye'de üretilen ambalajın aşağı-yukarı yüzde 65'lik bölümü plastik ambalajlardan oluşuyor. Plastik, diğer malzemelere göre ambalaj konusunda en hızlı büyüyen malzeme. Elektronik sektörüne giden plastik malzemeler, inşaat sektörüne giden boru gibi ürünleri göz önüne aldığımızda sektörde plastik ambalaj ürünü yüzde 40'lık payı alıyor. Kongre, hem plastik sektörü hem de yüzde 65'lik payı ile ambalaj sektörü için çok önemli" şeklinde konuştu.
"Ambalajların en önemli özelliği gıdaları korumaları ve ömrünü arttırmaları"
Ambalajın en önemli yanlarından biri de ürünü sarıp sarmalayıp müşteriye sunmasıdır diyen Eroğlu, "Geçen günlerde yeni yasa konuşulduğunu ve gündeme girdiğini biliyoruz. Bu konu, meyve ve sebzelerin raflarda muhakkak ambalajlı satılması. Neden böyle çalışmaya gidildi; çok iyi biliyoruz ki dünyada açlık hat safhada olduğu devirde bile nedeninin doğru ambalajlanmamış ürünlerden kaynaklanıyor olması. Ambalaj sektörü sanayi ve ekonominin önemli işlevini yerine getirirken, gıdaların korunmasını sağlayarak insanlara hizmet ediyor. Gelişmiş ülkelerde açıklık yokken, başka ülkeler insanlar gıdaya ulaşmakta sorun yaşıyorlar. Ambalajların en önemli özelliği gıdaları korumaları ve ömrünü arttırmaları" şeklinde konuştu.
"Esas sorun plastik alıveriş poşetlerinin çevreye atılması"
Alıveriş poşetleri ile ilgili 2019 yılından sonra yasaklanması konusuna değinen Eroğlu, "Alıveriş poşetleri ile ilgili 2019 yılından sonra yasaklanması ile ilgili konu çıktı. Fakat bu bununla ilgili bir çalışma yaptık, bakanlığımızla da görüştük. Bunun yasaklanma şeklinde olmayacağı, Avrupa Birliğinin, Türkiye ile olan müzakere konusu olduğu ve bu çerçevede de tüketimin daha sorunlu olduğu bir çalışma olduğu bize iletildi. Sektör olarak şöyle düşünüyoruz; alıveriş poşetlerinin çıkış sebebi plastikçilerin para kazanması değil, alıveriş poşetleri ihtiyacı karşılıyor. Markete gittiğimizde 10 gramlık malzeme ile 10 kilogramlık ürünü taşıyarak bize hizmet ediyor. Bunu bize ücretsiz sunuyorlar çünkü fiyatı çok ucuz. Poşetlerin diğer özellikleri gıdayı korumak, yağışlarda ıslanmaması, üzerinde bakteri tutmaması. İşimiz gören ürünler diye kullanıyoruz, esas amacı bu. Bu sene meyve ve sebzenin korunacağıyla alakalı yeni kanunlar çıkardık, hepsi ambalaja girsin istedik. Gıdayı koruma için bu kadar çalışırken, gıdayı korumaya yarayan bir ürünü yasaklamayı düşünmek bana göre kendi içinde çok ciddi çelişki. Esas sorun plastik alıveriş poşetlerinin çevreye atılması. Bu odaklanmamız gereken bir konu. Bu konu ile ilgili nasıl bir bilinçlendirme yapabiliriz. Bu konuda bilinçlenirsek gerçek bir çözüme ulaşacağız" ifadelerini kullandı.
"Poşet parasıyla çevre fonu kurulsun"
Poşetlerin paralı olması ile alakalı değerlendirme yapan Eroğlu, "Poşetlerin paralı yapılması eğer gerçekten çevresel kaygılar ve bunun doğru olacağı yönünde bir fikirse şunu hiç anlayamıyoruz; tüketicinin poşete ödeyeceği bedelin süper markete gitmesi yanlış diye düşünüyorum. Tüketici çevreyi korumak için cebinden para verecek, vereceği para AVM'nin ya da süper marketin karı olacak. Bu doğru değil. Olması gereken, bunun için bir çevre fonu kurmak. Bilinçlendirme çalışmaları yaparak ilerleyebileceğimiz düşünüyorum. Herkesin bilinçli olduğu toplumda bu tür yasaklamalar ihtiyaç kalmayacak" açıklamasında bulundu.